Vasiyetname, miras bırakanın son istek ve arzularını, belirli şartlar çerçevesinde yazılı yahut sözlü olarak bildiren belgeler olup hukukumuzda ölüme bağlı tasarruf olarak düzenlenmektedir. Türk Medeni Kanunu’nda düzenlenen hükümler kapsamında miras bırakana tasarruf özgürlüğünün sınırları içinde, malvarlığının tamamında veya bir kısmında vasiyetname ile tasarrufta bulunabilme imkânı tanınmıştır. 

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu 3 tane vasiyetname kabul etmiştir. Vasiyetnameler kanun kapsamında sınırlı sayı ilkesi ile belirlenmiştir. Bunlar aşağıda ayrıntılı olarak açıklanacak olup şu şekilde sıralanabilir:

  • Resmi vasiyetname (TMK m. 532-537)
  • El yazılı vasiyetname (TMK m. 538)
  • Sözlü vasiyetname (TMK m. 539-341)

Vasiyetnameler, tek taraflı olarak hazırlanan ve ölüme bağlı tasarruflar olarak değerlendirilen belgelerdir. Bu nedenle, vasiyetnamenin karşı tarafa ulaştırılması gerekmez. Kişi, vasiyetname aracılığıyla ölümünden sonra malvarlığının tasarruf özgürlüğü sınırları içinde istediği şekilde düzenleme yapabilir. Ancak vasiyetname hazırlanırken saklı pay mirasçılarının da dikkate alınması önemlidir. Mirasçıları arasında çocukları, ebeveynleri veya eşi bulunan bir kişi, mirasının saklı paylar dışında kalan kısmında tasarruf edebilir. Saklı paylar ise yasal mirasçılara kalır. Eğer miras bırakanın yasal mirasçıları yoksa, mirasının tamamında tasarrufta bulunma hakkına sahiptir.

Mirasbırakan ölüme bağlı tasarrufla yedi farklı işlem yapabilir. Bunlar;

  • Belirli bir mal bırakma,
  • Mirasçı atama (Yedek mirasçı ya da art mirasçı atama da bu kapsamdadır.)
  • Vasiyetname hazırlama,
  • Miras sözleşmesi yapma,
  • Tereke ile ilgisiz ölüme bağlı tasarruflar yapma, (Örneğin mirasçılıktan çıkarma ya da evlilik dışı çocuğun tanınmasına dair vasiyet hazırlama)

VASİYETNAME DÜZENLEYEBİLME ŞARTLARI

Vasiyetname hazırlamak için belirli şartların sağlanması gerekmektedir. Bunlardan en önemlisi kişinin ayırt etme gücüne sahip olmasıdır. Bir vasiyetnamenin geçerli sayılabilmesi için, kişinin ayırt etme gücüne sahip olduğu varsayılır ve bu durumun ispat edilmesi genellikle gerekmez. Ancak, eğer bu durumun aksi iddia ediliyorsa, iddiayı ortaya koyan kişinin bu iddiayı ispat etmesi gerekir. Ayrıca, vasiyetname düzenleyen kişinin en az 15 yaşında olması gerekir; yaş şartı, vasiyetnamenin düzenlendiği anda geçerli olmalıdır.

Genel kural olarak, 18 yaşından küçükler sınırlı ehliyetsiz kabul edilir ve hukuki işlemlerini yasal temsilcileri aracılığıyla yaparlar. Ancak, vasiyetname gibi ölüme bağlı tasarruflarda temsilci kabul edilmez. 15 yaşını doldurmuş bir kişi, tek başına geçerli bir vasiyetname düzenleyebilir. Yaşayanlar arasında yapılan işlemlerde ehliyetsiz kişilerin işlemleri genellikle geçersiz sayılır, ancak ölüme bağlı tasarruflarda, ehliyetsiz bir kişinin yaptığı işlemler baştan itibaren geçersiz olmaz; ilgili kişiler bu işlemi iptal davası açarak düzeltebilirler. Sonuç olarak, vasiyetname düzenlemek için gereken iki temel şart şunlardır:

  • Ayırt etme gücüne haiz (sahip) olmak,
  • Vasiyetname düzenleme tarihi itibariyle 15 yaşını doldurmuş olmak.

VASİYETNAME İLE YAPILAMAYACAK OLAN İŞLEMLER

Vasiyetname ile yapılamayacak bazı işlemler vardır:

  • Vasiyetname ile yasal mirasçıların saklı payları ihlal edilemez,
  • Ahlaka ve hukuka aykırı vasiyetname bırakılamaz,
  • Mirastan mahrum etme vasiyetname ile mümkün değildir.

Resmi Vasiyetname

Resmi vasiyetname TMK m. 532 ve devamında düzenlenmiştir. İlgili madde hükümlerine göre resmi vasiyetname iki tanığın katılmasıyla resmi memur yani Sulh Hukuk Mahkemesi Hakimi, Noter veya yetki verilmiş diğer bir görevli tarafından düzenlenir.

Resmi Vasiyetname İşlemi Nasıl Yapılır?

  • Mirasbırakan, arzularını resmî memura bildirir.
  • Memur, vasiyetnameyi yazar veya yazdırır sonrasında ise okuması için mirasbırakana verir.
  • Vasiyetname, mirasbırakan tarafından okunup imzalanır.
  • Memur, vasiyetnameyi tarih koyarak imzalar.
  • Vasiyetname içeriğinin tanıklara bildirilmesi zorunlu bir unsur olmamakla beraber muris vasiyetnameyi okuduğunu düzenlenen vasiyetnamenin son arzularını içerdiğini iki tanığa beyan eder.
  • Tanıklar ise murisin beyanının kendi önlerinde yapıldığını, murisi tasarrufa ehil gördüklerini vasiyetnameye yazarak veya yazdırarak altını imzalar.

Tanıklara ilişkin bazı kısıtlamalar bulunmaktadır. Nitekim, kanun mirasbırakanı koruma altına almaya çalışmaktadır. Bundan dolayı kanun, vasiyetnamenin özellikle de vasiyetnameden faydalanacak şahısların tanık veya vasiyetname memuru olamayacaklarını düzenler.

Aşağıdaki kişiler resmi vasiyetname düzenlenirken memur veya tanık olarak yer alamazlar:

  • Fiil ehliyeti bulunmayanlar
  • Kamu hizmetinden yasaklılar
  • Okuryazar olmayanlar
  • Mirasbırakanın eşi, hısımları, kardeşleri ve bu kişilerin eşleri

Yukarıda sayılanlar resmi vasiyetname düzenlenirken memur veya tanık olarak yer alamaz. Bununla beraber mirasbırakan, memur veya tanık olarak katılan kişilerin kan hısımları, kardeşleri ve eşleri lehine kazandırma yapamaz.

Resmi Vasiyetname Düzenlenirken Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar

Bizzat mirasbırakan tarafından okunup imzalanan vasiyetnamelerde belgenin yazılmasından sonra mirasbırakanın vasiyetnameyi okuyabilme yetkinliğine sahip olması gerekmektedir. Zira bu husus vasiyetnamenin geçerlilik şartlarındandır. Aksi durumda (örneğin mirasbırakanın okuma yazma bilmemesi, görme becerisinin yeterli düzeyde okumaya elverişli olmaması) ölüme bağlı bir tasarrufun kanunda öngörülen şekillere uyulmamasından ötürü iptali gündeme gelebilir.

Yukarıda izah edilenlerle beraber mirasbırakan tarafından okunmaksızın ve imzalanmaksızın resmi vasiyetname düzenlenmesi de mümkündür. Okunmaksızın ve imzalanmaksızın düzenlenen vasiyetnamenin aşamaları şu şekildedir:

  • Mirasbırakan isteklerini resmi memura bildirir
  • Resmi memur mirasbırakanın isteklerini içeren vasiyetnameyi yazar veya yazdırır
  • Resmi memur vasiyetnameyi iki tanığın önünde mirasbırakana okur
  • Mirasbırakan vasiyetnamenin içeriğinin son istekleri olduğunu beyan eder.
  • Resmi memur, vasiyetnameyi düzenleme tarihi koyarak imzalar. Resmi mühür ile mühürler.
  • Tanıklar ise hem murisin beyanının bizzat önlerinde yapıldığını ve murisi tasarrufa ehil gördüklerini, hem vasiyetnamenin kendi önlerinde memur tarafından mirasbırakana okunduğunu ve onun vasiyetnamenin son arzularını içerdiğini beyan ettiğini vasiyetnameye yazarak veya yazdırarak altını imzalar.

Önemle belirtmek gerekir ki okunmaksızın ve imzalanmaksızın vasiyetname yapmak için illa okuryazar olmamaya gerek yoktur, okuryazar kişiler de hiçbir sebep bildirmeye gerek olmaksızın bu tür bir vasiyetname düzenleyebilirler.

Tanıkların düzenlenen vasiyetnamenin vasiyet edene okunduğunu, murisi ehil gördüklerini, yazılanların murisin son arzuları olduğunu beyan etmeleri ve sonrasında da vasiyetnamenin altını imzalamaları gerekir. 

Yargıtay bir kararında okur-yazar olmayan murisin düzenlenen vasiyetin son isteklerine uygun olduğunu beyan etmesinin  yeterli olmadığını, tanıkların da hem vasiyetin kendi önlerinde vasiyet edene okunduğunu hem de murisi ehil gördüklerini ve murisin bunun arzularına uygun olduğunu söylediğini belirterek bu beyanlarının altını imzalamaları gerektiğine karar vermiştir. (Yargıtay 3. HD. 2015/4647 E-2016/2487 K)

EL YAZILI VASİYETNAME

El yazılı vasiyetname TMK m. 538 hükmüyle düzenlenmiştir. Kanun hükmüne göre el yazılı vasiyetnamenin yapıldığı tarih gösterilerek başından sonuna kadar mirasbırakanın el yazısıyla yazılmış ve imzalanmış olması zorunludur. Vasiyetname, açık veya kapalı olarak muhafaza edilmek üzere hakime, notere veya yetkili memura teslim edilebilir.

El Yazılı Vasiyetname İşlemi Nasıl Yapılır?

El yazılı vasiyetname, kanun hükmünden de anlaşılacağı üzere, baştan sona kadar mirasbırakanın el yazısı ile yazılmış olmalıdır. Herhangi bir makine kullanılarak yazılan vasiyetname el yazılı vasiyetname olarak nitelendirilemez. Çünkü bu husus vasiyetnameyi murisin bizzat hazırladığının ispatını sağlayan bir durumdur.

El yazılı vasiyetnamede vasiyetnamenin bizzat muris tarafından yazılması şarttır. Ancak yazının hangi materyal üzerinde yer alması gerektiği konusunda bir düzenleme yoktur. Dolayısıyla vasiyetname deri parçasına, tahta üzerine, kartvizite, sandık kapağına, renkli kağıtlara vb. yazılabilir.

Vasiyetnamenin baştan sona murisin el yazısı ile yazılması şartına tarih de dahildir. Muris gün, ay ve yılı da belirterek tarihi el yazısı ile yazmalıdır. Tarih hususu murisin vasiyetnameyi yazdığı zamanki akıl sağlığının tespitinde önemli bir yer tutmaktadır. Mirasbırakanın vasiyetnameyi yazarken ayırt etme gücüne sahip olup olmadığının değerlendirilmesi bu tarihe göre yapılmaktadır. Ayrıca tarih birden fazla vasiyetname düzenlendiği takdirde hangi vasiyetnamenin önce hangisinin sonra yazıldığının tespitinde önemli yer tutmaktadır.

Son olarak muris vasiyetnameye imzasını atmalıdır. Parmak izi, mühür vb. imza şartını yerine getirmez.

El yazılı vasiyetnamenin notere, sulh hakimine veya yetkili memura bırakılması bir tercihtir.  Geçerlilik şartı değildir. Muris vasiyetnameyi dilediği yerde muhafaza edebilir.

El yazılı vasiyetname; masrafsız, kolay yapılabilen ve gizlilik unsurlarından dolayı tercih edilen bir vasiyetname türüdür. Bu gibi avantajları olmakla beraber el yazılı vasiyetnamenin sakıncaları da mevcuttur. Yukarıda da belirttiğimiz gibi el yazılı vasiyetnamenin sulh hakimine veya yetkili memura bırakılması zorunluluğu yoktur.  Bu husus da aslında vasiyetnamenin yok olma riskini beraberinde getirmektedir. Murisin vasiyetnameyi muhafaza ettiği yerde vasiyetnamenin bulunup zarar verilmesi, vasiyetnamenin yanması, çürümesi mümkündür.

SÖZLÜ VASİYETNAME

Sözlü vasiyetname TMK. m. 539-541 arasında düzenlenmiştir.

Muris vasiyetname ile ilgili şartlara riayet etmek kaydıyla resmi vasiyetname ve el yazılı vasiyetname düzenleme konusunda serbesttir. Ancak bu durum sözlü vasiyetname için geçerli değildir. Sözlü vasiyetnamenin düzenlenebilmesi için olağanüstü bir durumun (yakın ölüm tehlikesi, savaş, hastalık, ulaşımın kesilmesi vb.) ve bu olağanüstü durum sebebiyle murisin el yazılı veya resmi vasiyetname düzenleyememe şartının varlığı gerekir.

Madde 539- Mirasbırakan; yakın ölüm tehlikesi, ulaşımın kesilmesi, hastalık, savaş gibi olağanüstü durumlar yüzünden resmî veya el yazılı vasiyetname yapamıyorsa, sözlü vasiyet yoluna başvurabilir.

Sözlü Vasiyetname İşlemi Nasıl Yapılır?

  • Mirasbırakan son arzularını iki tanığa anlatır.
  • Mirasbırakan tanıklara beyanına uygun bir vasiyetname yazmaları veya yazdırmaları görevini yükler.
  • Mirasbırakan tarafından görevlendirilen tanıklardan biri, kendilerine beyan edilen son arzuları, yer ve tarih de belirterek hemen yazar, bu belgeyi imzalar ve diğer tanığa imzalatır.
  • Yazılan belgeyi ikisi birlikte vakit geçirmeksizin bir sulh veya asliye mahkemesine verirler. Ayrıca, mirasbırakanı vasiyetname yapmaya ehil gördüklerini, onun son isteklerini olağanüstü durum ve koşullar içinde kendilerine anlattığını hakime beyan ederler.

Sözlü Vasiyetname Düzenlenirken Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar

Sözlü vasiyetname düzenleyecek olan kişi son arzularını iki tanığa aynı anda anlatmalıdır.

Resmi vasiyetname düzenlenmesinde okur yazar olma koşulu dışında tanıklara ilişkin yasaklar, sözlü vasiyetname yolundaki tanıklar için de geçerlidir.

Sözlü vasiyetnameye ilişkin belgenin hazırlandıktan sonra vakit geçirilmeksizin sulh veya asliye hukuk mahkemesine verilmesi gerekir. Bu kapsamda Yargıtay 6 gün sonra sulh hukuk mahkemesine yapılan başvurunun süresinde yapıldığını kabul etmiş (Y. 3. HD E. 2015/1738 K. 2016/722) ancak 20 gün sonra sulh hukuk mahkemesine yapılan başvurunun “derhal başvuru” şartını karşılamayacağı yönünde karar vermiştir (Y. 3. HD. E. 2015/17396 K. 2016/730)

Asliye veya sulh hukuk mahkemesine derhal teslim şartının 3 istisnası mevcuttur: Eğer muris askerlik hizmetinde bulunuyorsa, teğmen veya daha yüksek rütbeli bir subay hakim yerine geçer. Muris ülke sınırları dışında seyreden bir ulaşım aracında bulunuyorsa o aracın sorumlu yöneticisi hakim yerine geçer. Muris sağlık kurumlarında tedavi edilmekte ise sağlık kurumunun en yetkili yöneticisi hakim yerine geçer.

Tanıklar murisin son arzularını yazmak yerine derhal yetkili makama da başvurabilirler. Tanıklar murisin vasiyetname düzenlemeye ehil olduğunu ve ayrıca murisin son arzularını olağanüstü durum içinde kendilerine anlattığını hakime beyan ederler. Ancak belirtmek gerekir ki hakimin buradaki görevi sözlü vasiyetnameyi yazıya geçirmekten ibarettir. Vasiyetname geçerliliği hususunda hakimin takdir yetkisi yoktur. Konuya ilişkin Yargıtay ilamı ise şu şekildedir:

…Kanunun lafzi yorumundan da anlaşılacağı üzere, kendisine sözlü vasiyetin tutanak altına alınması amacıyla başvurulan hâkim, sözlü vasiyetin şartlarını ve geçerliliğini tartışmadan yalnızca vasiyetnameyi tutanağa geçirmekle yetinir. Buna göre eldeki davada mahkeme hâkiminin sadece vasiyetnameyi zapta geçirmekle yetinmesi gerekirken, işin esasına girerek sözlü vasiyetin, kanundaki şartları taşımadığından bahisle davanın reddine karar vermesi yerinde değildir. (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 25.11.2015, 2015/324 E., 2015/18740 K.)

Sözlü Vasiyetnamenin Hükümden Düşmesi

Yukarıda da izah edildiği üzere sözlü vasiyetname düzenleyebilmek için olağanüstü durumların varlığı ve bu olağanüstü durumlar sebebiyle murisin resmi veya el yazılı vasiyetname düzenleyebilme imkanının olmaması gerekir. Ancak herhangi bir sebeple (örneğin kişi yakın ölüm tehlikesi içerisindeyken sözlü vasiyetname düzenlemiş ancak sonrasında ölüm tehlikesi ortadan kalkmış ise) bu olağanüstü koşullar ortadan kalkar ve murisin el yazılı veya resmi vasiyetname düzenleme imkanı mevcut olursa koşulların ortadan kalktığı tarihin üzerinden 1 ay geçmekle sözlü vasiyetname hükümden düşer. Bir aylık süre geçmişse ayrıca vasiyetnamenin iptali davası açmaya gerek yoktur.

VASİYETNAMENİN YOK EDİLMESİ

Bir vasiyetname hazırlandıktan sonra yok edilmesi miras bırakan tarafından yapılabileceği gibi üçüncü bir kişi tarafından da yapılabilir. Bunun dışında kaza ile de vasiyetnamenin yok olması mümkündür. Kaza ile vasiyetnamenin yok edilmesi, üçüncü bir kişinin kusurunun olmadığı durumlarda söz konusudur. Örneğin deprem, sel gibi mücbir sebeple yok olma bu kategoriye girmektedir. Eğer vasiyetnamenin içeriği tespit edilebiliyorsa kaza ile belli bir kısmı ya da tamamı yok olsa da geçerliliğini sürdürebilir. Aksi halde vasiyetname hükümsüz sayılır. Kural olarak vasiyetname 3 şekilde yok edilebilir:

  • Vasiyetçinin (miras bırakanın) vasiyetnameyi yok etmesi,
  • Üçüncü kişinin vasiyetnameyi yok etmesi,
  • Kaza ile vasiyetnamenin yok olması,

Üçüncü kişinin vasiyetnameyi yok etmesine örnek vermek gerekirse mirasçılardan birinin vasiyetnameyi beğenmeyip yırtması sayılabilir. Bu durum mirastan yoksunluk sebeplerinden biridir. Ayrıca kaza ile vasiyetnamenin yok edilmesindeki gibi eğer tespiti yapılabiliyorsa vasiyetname geçerli sayılacaktır. Vasiyetname ile lehine ölüme bağlı tasarruf yapılan kişi vasiyetnameyi yok eden üçüncü kişiye karşı tazminat davası açabilir. Bu tazminat davasında, vasiyetnameyi yok etmemiş olsaydı alacağı menfaatler dışında bir bedele hükmedilir.

Son olarak kişinin kendisi yani miras bırakanın kendisi vasiyetnameyi yok edebilir. Bu yok etme vasiyetnameden dönme anlamına gelir. Ancak vasiyetnameden dönme sayılabilmesi için iki şart gerekmektedir. Bunlardan birincisi miras bırakanın vasiyetnameyi fiili olarak yok etmesi, ikincisi ise vasiyetnameden dönme iradesinin olmasıdır. Resmi makamlarda kayıtlı olan bir vasiyetnamenin fotokopisinin yırtılmış olması vasiyetnamenin yok edildiği anlamına gelmez veya aslı dururken fotokopisinin yırtılmış olması yine vasiyetnamenin yok edildiği anlamına gelmez. Yok etme amacıyla dönme işlemi yalnızca el yazılı vasiyetnameler için geçerlidir.

VASİYETNAMENİN İPTALİ DAVASINDA USUL VE SÜRELER

Vasiyetname vasiyetçinin ölümünün ardından vakit kaybetmeksizin mahkemeye tevdii edilir. Mahkeme vasiyetnameyi 1 ay içerisinde açmak zorundadır. Vasiyetnamenin açılması davası vasiyetçinin ölmeden önceki son yerleşim yerinde bulunan Sulh Hukuk Mahkemesinde açılır. TMK m. 557’de vasiyetnamenin iptali davası açılabilmesi gereken sebepler sayılmıştır. Ancak vasiyetnamenin iptali ancak TMK m.557’ de sayılan sebeplerden en az birinin olması durumunda mümkündür. Maddede olmayan bir sebebe dayanılarak vasiyetnamenin iptali söz konusu değildir. Şu sebeplerle vasiyetnamenin iptali için dava açılabilir:

  • Vasiyetname miras bırakanın tasarruf ehliyeti bulunmadığı bir sırada yapılmışsa,
  • Vasiyetname yanılma, aldatma, korkutma veya zorlama sonucunda yapılmışsa,
  • Vasiyetnamenin içeriği, bağlandığı koşullar veya yüklemeler hukuka veya ahlâka aykırı ise,
  • Vasiyetname kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmışsa iptal davasına konu edilebilir.

İptal davası, vasiyetnamenin iptal edilmesinde menfaati bulunan mirasçı veya vasiyet alacaklısı tarafından açılabilir. İptal davası ile vasiyetnamenin tamamının yahut bir kısmının iptal edilmesi mümkündür. İptal davası, vasiyetname ile kendilerine, eşlerine veya hısımlarına kazandırma yapılanların vasiyetnamenin düzenlenmesine katılmalarının yol açtığı sakatlığa dayandığı takdirde tasarrufun tamamı değil, yalnız bu kazandırmalar iptal edilir. (TMK m. 558) Vasiyetnamenin iptali davalarında görevli mahkeme, Asliye Hukuk Mahkemesidir. Vasiyetnamenin iptali davasında yetkili mahkeme ise vasiyetçinin son yerleşim yeri mahkemesinde açılmalıdır. Miras bırakanın yerleşim yeri bu konuda kesin yetkilidir.

Vasiyetnamenin iptali davası açma hakkı, davacının vasiyetnameyi, vasiyetnameyi iptal sebebini ve kendisinin hak sahibi olduğunu öğrendiği tarihten başlayarak 1 yıl içinde düşer. Vasiyetname usulüne uygun olarak açılıp ilgililere tebliğ edilmeden bir yıllık hak düşürücü süre işlemeye başlamaz. Ancak, hükümsüzlük defi yoluyla her zaman ileri sürülebilir. (TMK m.559/2) Vasiyetnamenin iptali davası açma hakkı herhalde, vasiyetnamenin açılma tarihinden itibaren;

  • İyi niyetli davalılara karşı on yıl,
  • İyi niyetli olmayan davalılara karşı yirmi yıl geçmekle düşer.